Zaman değişiyor, çalışma şeklimiz değişiyor, bunlarla birlikte işe giderken giyiniş şeklimiz de değişiyor. Son yıllarda, rahatlık ön plana çıkmaya, spor giyim yaygınlaşmaya başladı ve birçok şirket kıyafet yönetmeliğinde esnemelere gitti.
Ancak zaman ne kadar değişse de bazı şeyler temelde aynı kalmaya devam ediyor. Bu gelişmelere ve değişmelere rağmen, iş yeri iş yeridir ve orada saygın ve olumlu bir imaj yaratmak için bazı şeyleri asla yapmamalıyız. İşte yapılmayacaklar listesi:
Çok fazla parfüm
Bence bu farkında olmadan en sık yapılan hata.
Güzel kokmak, iyi bir çalışan olmanın (hatta düzgün bir insan olmanın) bir parçası. Kimse 9:00-18:00 arası, bir haftadır yıkanmıyormuş gibi görünen biri ile aynı ortamda olmak istemez. Benzer şekilde, daha biz ortada görünmeden kokumuzun duyulması da ofis ortamlarında maalesef hoş karşılanmayan bir şey.
Bazen yeni bir parfüm alıp onu çok sevdiğimizde, eğer bu konuda birkaç iltifat da almışsak, sürekli ofiste parfüm sıkıp gezmek bazılarımızın yaptığı bir şey. Güzel bir parfüm olabilir, bundan hoşlananlar da olabilir ama bir yandan o kokuyu sevmeyen var, astımı olan var, hamile olan var vs..
Amerika’da kariyer danışmanları, ofise giderken hiç parfüm sıkılmamasını bile öneriyorlar çünkü özellikle kurumsal bir ortamda iş arkadaşlarına ve potansiyel müşterilere, yapılan işi etkileyecek düzeyde dikkat dağıtıcı etkisi olabiliyor.
Bu durumda benim seçimimse her sabah güne başlarken parfümümüzü sürmekten çekinmemek ama gün boyunca birden çok uygulayarak çevremizdekileri boğmamak.
Parmak arası terlik (ve hatta sandalet)
Her geçen gün daha çok ofiste sert giyim kuralları kayboluyor ama siz siz olun eğer bir sahil barında barman ya da barmaid olarak çalışmıyorsanız işe parmak arası terlik giyip gitmeyin. Bunun sebebi de parmak arası terlik giyenlerin işinde de aşırı rahat bir yaklaşım sergileyen bir imaj çizmeleri ve imajları ile iş ortamlarında profesyonellik eksikliğini hissettirmeleri. Benzer etkinin, parmak arası terlik kadar olmasa da, düz açık sandaletler için de geçerli olduğu düşünülüyor. Bu durumda parmak arası terliği bir sonraki tatilimize saklayalım, sandalet konusunu da iş ortamımıza göre yeniden değerlendirelim.
Özensiz, salaş kıyafetler
Kot ve tshirt ile gidilebilen bir işiniz olsa bile asla yataktan çıkmış da gelmiş imajı yaratmamalısınız. Kot ve tshirt giyiyor olsanız dahi, temiz ve ütülü olmaları görüntünüze ve dolaylı olarak da işinize kesinlikle pozitif yansıyacaktır.
Eşofman veya diğer egzersiz kıyafetleri
Egzersiz kıyafetleri bu ara inanılmaz yükselişte. Hem şıklar, hem rahatlar. Neredeyse tüm markalar kendi spor koleksiyonlarını çıkarttı, böylece bu giysileri bulmak çok kolay. Üstelik artık fiyatları da uygun. Rahatlıkları ve güzellikleri ile onları her geçen gün daha çok benimsiyoruz. Fakat, "hadi bugün spordan sonra, bu cici taytım ile işe gideyim, hem de vakit kazanırım" derseniz maalesef ofiste sizden beklenecek profesyonel imajınıza zarar vermeniz garanti. Bu kıyafetleri spora saklamak en iyisi.
Aşırı dar veya dekolte giyim
İşte bu konuda çizginin sınırını belirlemek oldukça zor. Örneğin işe giderken ciddi bir kalem etek giyiyorsunuz ama çok darsa etrafınızdaki insanların dikkatini dağıtabilirsiniz. Bu konuda yine kariyer uzmanlarına kulak verecek olursak dikkatleri dağıtacak kadar dar giyinmek ve yaz aylarında bile olsak, çok fazla ten göstermek ve iş ortamında yanlış izlenim uyandırabilir.
Bununla ilgili diğer bir tavsiye ise, eğer hava sıcaksa ve ona göre açık yakalı bir bluz giymişseniz, ciddi bir toplantı olma olasılığına karşın bir ceketi ofiste hazır etmek her zaman işe yarayan bir çözüm.
Abartılı, dikkat dağıtıcı takılar
Ofiste takacağımız, kullanacağımız aksesuarlarda da genel olarak basit bir yaklaşım öneriliyor çünkü aşırı abartılı şeyler hem çalışma arkadaşları hem de müşterileri rahatsız ediyor olabilir.
Ofiste daha çok yeteneklerimizle bilinir olmak istiyorsak, büyük küpeler veya abartılı kolyeler kullanmaktan kaçınmalıyız. Ne de olsa insanlar basit yaratıklar ve genellikle aynı anda iki şeye odaklanamayız, böylece bunlardan birinin abartılı aksesuarımız olmadığından emin oluruz :)
Kıyafet yönetmeliğine “isyan eden” kıyafetler
İşte bazılarımız için kabullenmesi zor olan bir madde. Maalesef iş ortamı kendimizi tamamen olduğumuz gibi ifade etmemiz için özgürlükler sunmuyor, tam tersine, haklarında ne düşünürsek düşünelim uymamız gereken birçok kuralların olduğu bir dünya. Hem bu dünya içinde yer alıp, hem de sürekli isyan eden bir hava içinde olmak da ofisteki imajı olumsuz etkiliyor. Bence sürekli giyim kurallarına karşı gelip dikkat çekmek yerine, en güzeli giyim kurallarını hiç beğenmediğimiz bir iş yerinde hiç çalışmamak.